İç hastalıkları uzmanı Dr. Olcay Barış, çocuk beslenmesinde değişen kuralları anlatıyor:
ÇOCUKLARDA DİYET YAŞI 12’DEN 8’E DÜŞTÜ:
Çocukluk çağı obezitesi şu anda dünyadaki en büyük sağlık sorunlarından biri. Yeme alışkanlıklarının değişmesi, hareketlilik düzeyinin azalması, televizyon ve bilgisayarlar karşısında geçirilen sürelerin artması ile birlikte gün geçtikçe çocuklar şişmanlamaya başladı. Hazır gıdaların bu kadar yaygınlaşması, yağı ve şekeri yüksek yiyeceklerin, ucuz ve kolay ulaşabilirliği olması nedeni ile çocuklarımızın yeme alışkanlıkları nerede ise tamamen değişti. Yüzyılın gizli tehlikesi yani obezite çocuklarımızı esir almaya başladı. Obezitenin ortaya çıkışı çocukluk çağında görmeye alışık olmadığımız hastalıkları çığ gibi büyütmeye başladı. Artık çocuklarda kan yağı yükseklikleri, karaciğer yağlanması, özellikle erişkinlik diyabeti dediğimiz tip 2 diyabet ve insülin direnci kilolu çocuklarda mutad hale geldi. Artık oluşmuş olan şişmanlıkla mücadeleden çok şişmanlık ortaya çıkmadan doğru yeme alışkanlıklarını kazandırabilmek için 7-8 yaşından itibaren çocuklara doğru beslenmenin öğretilmesi gerekiyor.
TABAĞINDAKİNİ BİTİR DEVRİ BİTTİ:
Eskiden çocuğun yediği kar giydiği haram denirdi. Her türlü yiyecek zorla olsa çocuğa yedirmeye çalışılırdı. Çocuğa yemek yedirmek için her türlü yol denenirdi. Hatta çocuk iyice yesin diye tabağına dolu dolu yemek koyulurdu ve yemesi için ısrar edilirdi. Tabağındakileri bitirmez isen arkandan ağlar bile denirdi. Bu sözcükler birçoğumuz için çocukluğumuzda duymaya alışık olduğumuz cümlelerdi. Ancak artık çocuğun çok yiyerek değil, dengeli yiyerek aynı zamanda hareket ederek büyüdüğünü, çok yiyen çocuklarda obezitenin ortaya çıktığını ve bu çocuklarda erken ergenliğin ortaya çıktığını, bu nedenle büyüme gelişme geriliği bile olduğunu biliyoruz. O nedenle tavsiyemiz çocuğunuza yemek konusunda ısrar etmeyin. 6 yaşından itibaren çocuğunuz kendi yemeğini tabağına kendisi koysun. Tabağında yemek bıraktığında ise asla bitirmesi yönünde baskı yapmayın.
SIK YEDİRMEK İÇİN ISRAR ETMEYİN, BIRAKIN ACIKTIĞINDA YESİN:
Yemek konusunda anne ve çocuk arasında anlaşmazlıklar olabilir. Anneler bazen fazla miktarda yiyeceği çocuklarına yedirmek isterler ve diğer çocuklarla kendi çocuklarını kıyaslarlar. Her çocuğun metabolizma hızı ve vücut yapısı aynı olmadığı için aynı miktarda yiyecek tüketmeleri de doğru değildir. Yiyeceklerin mideyi terk etme süreside her çocukta aynı değildir. Çocuğun gösterdiği açlık hissini rehber alarak çocuğu beslemek doğru olur. Ayrıca çocuğa istemediği yiyeceği zorla yedirmemek gerekir. İstediği yiyeceği seçmekte bir nebze özgürlük tanımakta çocuğa daha sağlıklı alışkanlıklar kazandırabilir. Büyümesi normal olan çocukta yedikleri yeterli geliyordur demektir. Burada özellikle yiyeceğin miktarından çok çeşitliliğine önem verilmelidir.
Çocukluk döneminde kazanılan alışkanlıkların sonraki yaşamda da devam edeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklara düşük kalori ile diyet yaptırmak ve çocuğun yediklerini diğer çocuklarla kıyaslamak son derece yanlıştır. Çocuğun öğün saatlerinde sofraya oturması, başka şeylerle ilgilenmeden yemek yemesi gerekir. Oyun oynarken ve televizyon seyrederken çocuğun beslenmesi son derece yanlıştır.
ÇOCUKLARIN TEK ENERJİ KAYNAĞI SADECE MAKARNA PİLAV PATATES DEĞİL:
Çocuklar hızlı büyüdükleri ve erişkine göre daha hareketli oldukları için pilav, makarna, patates gibi karbonhidrat oranı yüksek besinleri sever. Anneler de aman çocuğumuz bu yiyecekleri seviyor nasıl olsa diye sık sık bu yiyecekleri pişirirler. Bu tür yiyecekleri sık yemek diğer yemeklere olan ilgiyi azaltır ve çocuk çeşitliliği çok olmayan tek yönlü beslenmeyi seçer. Bu durum çocukta büyüme gelişme yetersizlikleri ne neden olur. O nedenle besin çeşitliliğini özellikle hızlı büyüyen çocuklarımızda kas yapımını artırmak için protein alımını desteklemek gerekir. Çocuğun her yemeğinin yanına yoğurt veya ayran koyulduğunda günlük kalsiyum alımı sağlanmış olur. Her sabah bir yumurta ve küçük bir dilim beyaz peynir de kaliteli protein alımı için önemlidir. Sebze yemeklerini kıyma ile pişirmek besin değerini yükseltir. Haftada 2-3 gün balık tüketimi hem protein hem de kaliteli yağ asidi olan omega-3 alımını sağlar.
ÇOCUKLARA YAĞ YEDİRMEKTEN KORKMAYIN:
Çocuklara yağ yedirmekten korkmayın. Bazı anneler aman çocuğumuz yağ yemesin, yağ çok zararlı diye düşünerek, çocuklarına pişirdikleri yemeklere hiç yağ koymazlar, sütün, yoğurdun, peynirin sıfır yağlısını alırlar. Her şeyin çoğu zarar olduğu gibi yağın çoğu da zararlıdır. Ama özellikle beyin gelişimi için çocuklarda tam doymuş yağlar dediğimiz hayvansal yağların yeteri kadar alınması önemlidir. Bununla birlikte esansiyel yağ asitleri dediğimiz omega-3 ve omega-6’nın da yeteri kadar tüketilmesi de önemlidir. Özellikle omega-3 yağ asidi vücut ve beyin için elzemdir. En zengin omega-3 yağ asitleri balıkta ve cevizde bulunur. Haftada 3 gün çocuğa balık yedirmeye çalışmak gerekir. Kahvaltıda her gün 1-2 adet ceviz yedirebilir.
Burada yağı sıfırlamaktansa yeteri kadar yağ alımına özen göstermek gerekir. Ergenliğe kadar çocuklarınıza normal yağlı günlük süt, yoğurt yedirmeniz daha sağlıklıdır. Sebze yemeklerinize 1 kilosu için 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı koyabilirsiniz. Pilavlarınızda 1 çay bardağı için 2 silme tatlı kaşığı tereyağı kullanabilirsiniz. Ama çocuklarınızı kızartmalardan, yağlı pastane ürünlerinden, yağlı paketlenmiş cipslerden, dışarıda satılan yağ oranı yüksek kıyma etlerden uzak tutmalısınız.
BEYAZ EKMEK ÇOCUKLAR İÇİN KABUS DEĞİL
Kendi kilosuna özen gösteren birçok anne evde kepekli ekmek tercih eder. Çocuklarına da özellikle kepek ekmeği yedirir ve çocuğun sağlıklı beslendiğini düşünür. Oysa kepek ekmek yemeklerle birlikte çok sık tüketildiğinde demirin vücutta kullanımını azaltır. Çocukta demir eksikliği yapar. Demir kan yapımında kullanılan en önemli elementtir. Böylelikle çocukta kansızlık ortaya çıkar. Bu durum büyüme-gelişmeyi olumsuz yönde etkiler. O nedenle çocuğa çok sık kepekli ekmek yedirmek doğru değildir. Bununla birlikte tam buğday ekmeği B grubu vitaminler açısından daha zengin bir ekmektir. Çocuk beslenmesinde kepekli ekmeğe tercih edilebilir. Beyaz ekmeğin yemeklerle birlikte yenmesi demiri vücuttan atmaz. O nedenle çocuklarınıza beyaz ekmek de yedirebilirsiniz.
ÇOCUK DOĞUM GÜNLERİ ARTIK HAMBURGERCİ DE KUTLANMIYOR:
Çocukların en sevdiği yiyeceklerden biridir hamburger ve patates kızartması. Çoğu zaman çocukları ödüllendirmekte kullanılır. Ancak hamburgercide yapılan bu yiyeceklerde kullanılan yağlar çocuklar için tehlikelidir. Trans yağ asitleri dediğimiz kimyasal yapısı değişmiş yağ asitleri vardır bu tür yiyeceklerde. Bir öğünde yenilen hamburger ve patates kızartması kişinin bir günlük alması gereken kaloriden daha çok kalori içerir. Hele yanında içilen gazlı içeceklerin asidik düzeyi yüksek olduğu için çocuğun kemik yapısına ve mide-bağırsak sistemine neden olabilir. O nedenle artık çocuklarınıza hamburgeri kendiniz yapın. Yağsız dana etinden köfte yapın, içine bolca domates ve yeşillik koyun, patatesi elma dilimleyip azcık yağ püskürterek fırınlayın ve yanında yapacağınız güzel bir ayranla çocuğunuza yedirin. Artık çocuğunuzun doğum günlerini ve özel günlerini, çocuğunuzu ödüllendirmeyi, evde kendi yapacağınız hamburgerler, ev yapımı kekler ve böreklerle kutlayabilirsiniz.
ÇOCUĞA DİYET ÖNERİLMİYOR, DİYET ÇOCUK PSİKOLOJİSİNİ BOZUYOR. HAYDİ ANNELER ÇOCUĞUNUZA DOĞRU BESLENMEYİ ÖĞRETİN
Kemik gelişmesi ve boy uzaması 18 yaşına kadar devam eder. Bu nedenle kalsiyum, protein ve diğer vitaminlere olan ihtiyaç artar. Ayrıca 12-13 yaşlarında kız çocuklarında adetlerin başlaması ile birlikte demir ve diğer kan yapıcı besin ögelerine ihtiyaç artar.
Büyüme gelişme çağı olarak adlandırdığımız bu dönemde ne yazık ki özellikle kız çocuklarında fiziksel görüntülerine çok önem verdikleri için bilinçsizce az ve dengesiz beslenme görülebilir. Sabah kahvaltılarını yapmadan okula gitmeler, açlık duygularını, beslenme ve kalori değeri düşük yiyecek ve içeceklerle geçiştirmeler olabilir. Bunun sonucunda da büyüme gerilikleri, boy kısalıkları, kansızlık gibi birçok sorun ortaya çıkabilir. Bu çocukların okul başarıları düşük olur. Son derslere doğru halsizlikler, yorgunluklar ve dikkat dağınıklığı ortaya çıkabilir.
Çocuğun bluğ döneminde olduğu göz önünde tutularak özgüvenini kırıcı vücut algısı ile ilgili yorumlar yapmadan diyet sözcüğünü bile kullanmadan yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıkları kazandırılmalıdır. Günlük enerji alımı 6-8 öğüne bölünerek az az sık sık beslenilmelidir. Günün en önemli öğünü olan kahvaltı asla atlanmamalıdır. Öğünlerde 4 temel besin gurubundan tüketmeye özen gösterilmelidir.
Düzenli öğünlerde beslenme bir alışkanlık haline getirilmeli, ara ve ana öğünlerde dengeli besin seçimi, şeker içeriği ve yağ içeriği yüksek yiyeceklerin azaltılması, özellikle taze sebze ve meyve yemenin özendirilmesi gerekir. Yemeklerin yanında çay, kola gibi içecekler yerine süt veya ayran tercih edilmelidir. Ayrıca çocukları fizik egzersize teşvik ederek hareket etmeleri sağlanmalıdır.